İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından kenti farklı yönleriyle ele almak amacıyla organize edilen ve 5 ay boyunca çeşitli dersler, söyleşiler ve gezilerle icra edilecek İstanbul Mektebi’nin açılış dersi yapıldı.
İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, İstanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Cemil Bilsel Konferans Salonu’ndaki programda yaptığı konuşmada, İstanbul’un, tarih boyunca medeniyetlere ev sahipliği yapan, kültürlerin, inançların ve insanlığın buluştuğu bir liman olduğunu söyledi.
İstanbul Mektebi projesinin, kentin zengin mirasını gelecek nesillere aktaracak, onları sadece bilgiyle değil, aynı zamanda şehrin eşsiz ruhuyla da buluşturacak bir okul olduğunu belirten Yentür, “Sizler, İstanbul’un manevi mimarlarısınız. İstanbul Mektebi, sizin rehberliğinizde, öğrencilerimize bu eşsiz şehrin tarihini, kültürünü ve hoşgörüsünü aktaracak, onları milli ve manevi değerlere sahip bireyler olarak yetiştirecek bir ilim yuvasıdır. Bu mektepte, sizlerin bilgi ve tecrübeleriyle, öğrencilerimiz İstanbul’un ruhunu taşıyan, İstanbul’da yaşama kültürünü bilen bilinçli bireyler olarak yetişecekler.” diye konuştu.
İstanbul’daki her öğrencinin şehrin zengin mirasını geleceğe taşıyacak birer umut olduğunu vurgulayan Yentür, bu tohumların yeşermesinde öğretmenlere büyük sorumluluk düştüğünü dile getirdi.
“Çocuklarımızın aksanı değişiyor”
Prof. Dr. İlber Ortaylı da İstanbul’u her kesimden insanın bilmesi, yalnız en başta öğretmenlerin olması gerektiğini ifade ederek, “Maalesef İstanbul’u, içinde doğup büyüyenlerin bile büyük çoğunluğu hakkıyla bilmez” dedi.
Kendi çocukluğundaki İstanbul manzaralarına değinen Ortaylı, en dikkat çekici şeylerden birinin, herkesin “İstanbul Türkçesi” konuşması olduğunu anlattı.
Prof. Dr. Ortaylı, kültür aktarımının en önemli ayağının dil olduğunu söyleyerek, “Maalesef bugünkü İstanbul artık Türkçenin ortadan kalktığı, yabancı ve sonradan gelen kültürel zenginliklerin de iyi kullanılmadığı bir bölge haline geldi. Çocuklarımızın aksanı değişiyor, anlaşılmıyor. Bu çok büyük bir problemdir.” şeklinde konuştu.
İstanbul Mektebi’ne katılan öğretmenlere seslenen Ortaylı, “Sizin sınıfınızdaki kız çocukları gibi sessiz harfleri yutarak konuşulan bir Türkçe olmaz. Bu Türkçe nereden geliyor bilmiyorum. Sizden gelmediğini biliyorum. Anadolu’dan ya da Rumeli’den de gelmiyor. Bu büyük bir tehlikedir ve bu, Türkçeyi konuşan insanların Türklükle bağının kopma tehlikesi de giderek artıyor.” ifadelerini kullandı.
Tarihte Türklerin öğrendikleri tüm dilleri anlaşılır bir aksanla konuştuğunu ancak bugün bunun kaybedildiğini belirten Ortaylı, “Yeni nesillerin artık dünyada Türkiye’yi ve Türklüğü temsil etme kapasitesi, ağızlarını açtıkları anda bitiyor. Sizi bu konuda uyarmak isterim.” dedi.
Ortaylı, İstanbul’un, milattan önce 10 binli yıllara kadar uzanan bir tarihi bünyesinde barındırdığını dile getirerek, şunları kaydetti:
“İstanbul’u öğrencilerinize anlatırken ‘Falanca alışveriş merkezinin olduğu yer’ şeklinde değil, doğrudan doğruya eski İstanbullular gibi ‘Falan caminin, filan hanın, falanca medresenin bulunduğu yer’ diyeceksiniz. Şehzadebaşı’ndan bahsederken Nevşehirli İbrahim Külliyesi diyeceksiniz. Bilmem ne otelin olduğu yer denmeyecek. Bunların üzerinde durulması gerekiyor. Kim yapacak bunu? Öğretmenler yapacak.”
İstanbul Mektebi’nin, önemli bir eksikliği gidermeye aday olduğuna işaret eden Ortaylı, projenin, “Beyoğlu Mektebi, Üsküdar Mektebi, Eyüp Mektebi, Dersaadet Mektebi” gibi okullarla genişleyerek devam etmesini umduğunu ifade etti.
Dersin ardından Prof. Dr. İlber Ortaylı, katılımcıların İstanbul’un tarihine ilişkin yönelttikleri soruları yanıtladı.
Programa, İstanbul Vali Yardımcısı Ahmet Süheyl Üçer ile İstanbul Mektebi iştirakçisi akademisyen, öğretmen ve öğrenciler katıldı.
Ayrıca programda, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki İstanbul Oda Orkestrası tarafından İstanbul şarkıları seslendirildi.
GÜNDEM
16 Ekim 2024SPOR
16 Ekim 2024GÜNDEM
16 Ekim 2024SPOR
16 Ekim 2024SPOR
16 Ekim 2024GÜNDEM
16 Ekim 2024GÜNDEM
16 Ekim 2024